Wikipedia

Arama sonuçları

Sevgili Blogcuğum etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Sevgili Blogcuğum etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Haziran 2016 Perşembe

Sevgili Blogcuğum

Sevgili Blogcuğum,

Normal şartlarda kuşların cıvıldadığı mis gibi kokan yılın bu zamanlarında, sana gelip tatil planlarımı anlatmam gerekirdi. Sonra, artan zamanlarımda da okuduğum kitaplardan, gittiğim yerlerden bahsetmem ve kişisel, edebiyat ya da gezi bloglarında gezinerek "vay canına" deyip iç geçirip hayaller kurmam gerekirdi.

Bu sene bunları pek yapamıyorum, çünkü farklı telaşlarım ve farklı heyecanlarım var. Bana yabancı gelen sularda yüzüyorum biraz. Ve bu yüzden hiç uğramadığım, bugüne kadar uğrama gereği de duymadığım blogları, makaleleri ilgiyle okurken yakalıyorum kendimi çoğu zaman.

Özellikle söz, nişan, düğün hazırlıklarının ve deneyimlerinin paylaşıldığı postları keyfile okuyorum :) Ve okurken de bazen kendime inanamıyor "ben ne yapıyorum burada ya" diyorum. Ayrıca, bu konular bana çok uzak konularken, böyle kendimi, bir söz tepsisi bakarken, bir "kına gecesi organizasyon şirketi de neymiş ayol?" diye şaşırırken bulmadan da edemiyorum.

Değişik heyecanlar...

Bu ara böyle kendime şaşırıp şaşırıp duruyorum işte... Bu sence de şaşırtıcı değil mi? Sana tüm detayları anlatamıyorum vakit yok, zaten henüz anlatacak pek bir şey de yok. İşin en stresli, en sinir bozucu, en bekleyen yerindeyim. Bu geçmesi gereken zamanı da bloggerdaki deneyimlerden yararlanarak geçirmeye çalışıyorum. Neyse ki birileri benim gibi tembellik etmemiş ve en detaylı biçimde bu tatlı tecrübeleri anlatmış da onları okuyup biraz sakinleşiyorum.

Ben de anca arada sana uğrayıp, taslaklardaki karaladıklarıma şöyle bir göz atıp sonra da Nurella mimiğiyle uflayıp, hepsine burun kıvırıyor ve yeni bir kayıt açıp onu da tamamlamadan çıkıp gidiyorum. Sonra da bugüne kadar aklıma getirmediğim milyon tane gereksiz ayrıntının milyon tane kombinasyonunu, permütasyonunu hesaplamaya çalışırken buluyorum kendimi.  Çok garip...

İşte böyle Sevgili blogcuğum... Konsantrasyon sorunumun bittiği, olasılık hesaplarımın son bulduğu ve seninle doya doya ilgilenebileceğim günlerin bir an evvel gelmesi dileğimle...

Seni çok seven ve özleyen ben...











21 Mart 2016 Pazartesi

İyi ki Doğduk Sevgili Blogcuğum

Sevgili blogcuğum,

Sen yolun neresindesin henüz bilemiyorum ama ben yolu yarıladım. Evet, bugün benim doğum günüm. Biliyorsun ki; seninle dertleşmeye, içimde biriktirdiğim kelimeleri sana dökmeye tam 3 sene önce bugün başlamıştım ve bugün bir bakıma senin de doğum günün sayılır. Bu yüzden sana uğramadan edemedim.

Biliyorum, benim maymun iştahım yüzünden binlerce takipçisi olan havalı bir blog olmak yerine böyle ne idüğü belirsiz biraz saçma  bir blog oldun maalesef. Bunun için senden özür dilerim.

Belki hayal ettiğin gibi bir amacı olan, kişilikli bir blog gibi görünemedin benim yüzümden. Kendini kimi zaman gezi blogu, kimi zaman kitap blogu, kimi zaman genel kültür blogu hatta kimi zaman ingilizce öğretmeni bile zannettin. Ama bu zaman zarfında, seninle birlikte çok güzel vakitler geçirdik be blogcuğum değil mi? Şimdi de "sevgili blogcuğum" diye seslendiğim günlük muamelesi görüyorsun farkındaysan. Senin de benden çekecek çilen varmış işte. Canım benim ya, gıkını da çıkarmıyorsun hiç. :)

Ama tüm bunların yanında, çok güzel takipçilerin de oldu bunu da belirtmeden geçemeyiz. Tamam o havalı bloglardaki kadar sayıları çok olmasa da hepsi çok tatlı ve hatırlılar. Bak bu postu yayınlayınca hemen nasıl koşup gelip doğum günümüzü kutlayacaklar göreceksin. :)

Her şey bir yana, sen benim için ne kadar önemli olduğunu biliyorsun değil mi blogcuğum? Canım benim. İyi ki varsın. Birlikte nice güzel yıllarımız olsun ve hep güzel, mutlu, huzurlu ve yüzleri güldüren cümleler karalayalım olur mu? (Gerçi son günlerde yaşananları göz önünde bulundurursak bu çok ütopik bir dilek olur bizim için ama olsun umudumuzu asla kaybetmeyelim yine de biz)

Ben bugün bu cümleyi çok duyuyorum ve mutlu oluyorum, sen de mutlu ol istiyorum bu yüzden sen de "iyi ki doğdun blogcuğum!"




17 Mart 2016 Perşembe

Sevgili Blogcuğum

Ah be blogcuğum ben şimdi sana ne yazsam? Hangi günlük, olağan şeylerden bahsetsem de buraya geldiğim için buna memnun olsak ikimiz de? Ya da artık herkese olağan gelmeye başlayan hangi olağanüstü olaylardan bahsetsem sana da seninle önce şöyle bir güzel ağlaşsak ve ardından da itaatkâr bir şekilde "kader işte, s... et!" diyip tüm olanları bir güzel kabullensek.

Bak bahar da geliyor (biliyorum biraz nazlanıyor ama gelecek merak etme) çiçekler açacak, kuşlar cıvıldayacak ve biz itaatkâr insancıklar gezip tozmalara ve bizlere bahşedildiği kadar (!) hayatlarımızı yaşamaya devam edeceğiz ancak içimizde biraz daha fazla korkuyla yapacağız artık bunları. Ama endişelenme sen, elbette alışacağız bu korkuyla yaşamaya da biz. Nelere nelere alışmadık ki zaten, değil mi?

Yazmaya aşık, yazmadan duramayan ben, ne yazacağımı bilemiyorum şu anda, görüyorsun zırvalayıp duruyorum işte. Aslında ben sadece sana selam vermek istemiştim, "iyiyim ben" demek istemiştim hepsi bu. İçini sıkmak istemedim. Ne olur çok soru sorma bana, kızma da ne zamandır uğramıyorum diye. Taslaklarda yolumu gözleyen bir sürü yazıcıklar var ama fırsat bulamıyorum bu ara pek, dünya gailesi işte.

Yine de merak etme, ben daha sık gelmeye çalışacağım ama ne olursa olsun sen hep burada dur ve uslu uslu beni bekle olur mu?