Sevgili Blogcuğum,
Normal şartlarda kuşların cıvıldadığı mis gibi kokan yılın bu zamanlarında, sana gelip tatil planlarımı anlatmam gerekirdi. Sonra, artan zamanlarımda da okuduğum kitaplardan, gittiğim yerlerden bahsetmem ve kişisel, edebiyat ya da gezi bloglarında gezinerek "vay canına" deyip iç geçirip hayaller kurmam gerekirdi.
Bu sene bunları pek yapamıyorum, çünkü farklı telaşlarım ve farklı heyecanlarım var. Bana yabancı gelen sularda yüzüyorum biraz. Ve bu yüzden hiç uğramadığım, bugüne kadar uğrama gereği de duymadığım blogları, makaleleri ilgiyle okurken yakalıyorum kendimi çoğu zaman.
Özellikle söz, nişan, düğün hazırlıklarının ve deneyimlerinin paylaşıldığı postları keyfile okuyorum :) Ve okurken de bazen kendime inanamıyor "ben ne yapıyorum burada ya" diyorum. Ayrıca, bu konular bana çok uzak konularken, böyle kendimi, bir söz tepsisi bakarken, bir "kına gecesi organizasyon şirketi de neymiş ayol?" diye şaşırırken bulmadan da edemiyorum.
Değişik heyecanlar...
Bu ara böyle kendime şaşırıp şaşırıp duruyorum işte... Bu sence de şaşırtıcı değil mi? Sana tüm detayları anlatamıyorum vakit yok, zaten henüz anlatacak pek bir şey de yok. İşin en stresli, en sinir bozucu, en bekleyen yerindeyim. Bu geçmesi gereken zamanı da bloggerdaki deneyimlerden yararlanarak geçirmeye çalışıyorum. Neyse ki birileri benim gibi tembellik etmemiş ve en detaylı biçimde bu tatlı tecrübeleri anlatmış da onları okuyup biraz sakinleşiyorum.
Ben de anca arada sana uğrayıp, taslaklardaki karaladıklarıma şöyle bir göz atıp sonra da Nurella mimiğiyle uflayıp, hepsine burun kıvırıyor ve yeni bir kayıt açıp onu da tamamlamadan çıkıp gidiyorum. Sonra da bugüne kadar aklıma getirmediğim milyon tane gereksiz ayrıntının milyon tane kombinasyonunu, permütasyonunu hesaplamaya çalışırken buluyorum kendimi. Çok garip...
İşte böyle Sevgili blogcuğum... Konsantrasyon sorunumun bittiği, olasılık hesaplarımın son bulduğu ve seninle doya doya ilgilenebileceğim günlerin bir an evvel gelmesi dileğimle...
Seni çok seven ve özleyen ben...
Normal şartlarda kuşların cıvıldadığı mis gibi kokan yılın bu zamanlarında, sana gelip tatil planlarımı anlatmam gerekirdi. Sonra, artan zamanlarımda da okuduğum kitaplardan, gittiğim yerlerden bahsetmem ve kişisel, edebiyat ya da gezi bloglarında gezinerek "vay canına" deyip iç geçirip hayaller kurmam gerekirdi.
Bu sene bunları pek yapamıyorum, çünkü farklı telaşlarım ve farklı heyecanlarım var. Bana yabancı gelen sularda yüzüyorum biraz. Ve bu yüzden hiç uğramadığım, bugüne kadar uğrama gereği de duymadığım blogları, makaleleri ilgiyle okurken yakalıyorum kendimi çoğu zaman.
Özellikle söz, nişan, düğün hazırlıklarının ve deneyimlerinin paylaşıldığı postları keyfile okuyorum :) Ve okurken de bazen kendime inanamıyor "ben ne yapıyorum burada ya" diyorum. Ayrıca, bu konular bana çok uzak konularken, böyle kendimi, bir söz tepsisi bakarken, bir "kına gecesi organizasyon şirketi de neymiş ayol?" diye şaşırırken bulmadan da edemiyorum.
Değişik heyecanlar...
Bu ara böyle kendime şaşırıp şaşırıp duruyorum işte... Bu sence de şaşırtıcı değil mi? Sana tüm detayları anlatamıyorum vakit yok, zaten henüz anlatacak pek bir şey de yok. İşin en stresli, en sinir bozucu, en bekleyen yerindeyim. Bu geçmesi gereken zamanı da bloggerdaki deneyimlerden yararlanarak geçirmeye çalışıyorum. Neyse ki birileri benim gibi tembellik etmemiş ve en detaylı biçimde bu tatlı tecrübeleri anlatmış da onları okuyup biraz sakinleşiyorum.
İşte böyle Sevgili blogcuğum... Konsantrasyon sorunumun bittiği, olasılık hesaplarımın son bulduğu ve seninle doya doya ilgilenebileceğim günlerin bir an evvel gelmesi dileğimle...
Seni çok seven ve özleyen ben...
Evet, blog ilgi bekliyor :))
YanıtlaSilbiliyorum Blogger Bolat :)
SilUzun zaman sonra ilk yazı, umarım konsantrasyonunuz bir an önce eski haline geri gelir.
YanıtlaSilinşallah Gökhan Tekin :)
SilBende diyordum Dilek uğrardı nerelerde bu kız diye...
YanıtlaSilO zaman senin hakkında en iyisi, en güzeli, en huzurlusu neyse o olsun diyeyim.
Gelişmeleri merakla bekliycem ;)
Kendine iyi bak, fazla gerilme su akar yolunu bulur...
Sevgilerimle...
Çocuklu hayat, böyle bir ruh halindeyim işte, gelirim ben merak etme :) teşekkürler güzel dileklerin için...
SilYazmak güzeldir özgürcesine... İlham perinizin gelmesi dileğiyle...
YanıtlaSilKaystros Tyrha, yazmak olmazsa olmazımız... belki de stresimiz bu yüzden, yani yazamamaktan...
SilÇok eğlenceli bir insansınız, umarım mutluluğunuz daim olur :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim Emre Bozkuş, eğlencemiz bol olsun ne diyeyim :)
SilHayatın içinden güzel bir gerçekliği yaşamanın başlangıcındasınız....
YanıtlaSilNe güzel, bütün o hazırlıklar, heyecanlar, koşuşturma. Tadını çıkarın lütfen. Sadece başkalarının (özellikle aile bireylerinin, ebeveynlerin) yorum ve karışmalarına hoşgörülü olun yeter. Onlar konuşsun, siz kendinizi germeyin ama onları da kırmadan istediğinizi yapın....
Mutluluk ve güzellikler sizinle olsun....
Güzel dilekleriniz ve tavsiyeleriniz için çok teşekkür ederim. "Tadını çıkar" "tatlı telaşlar bunlar" gibi ifadeleri duymak çok iyi hissettiriyor zaten :)
SilDönmenizi bekliyoruz, bana da ziyarete beklerim :)
YanıtlaSilTeşekkürler...
Sil