Sevgili blogcuğum,
havalar tam da istediğimiz kıvama gelmeye başladı çok şükür. Kışın içine saklandığımız o sıkıcı kabuktan kurtulmamız ve kendimizi yine yollara vurmamız lazım artık.
Hal böyleyken ben de ufaktan bir antrenman yapalım istedim ve kendimi Büyükada'da buldum.
Vapurdan inip adaya ayak bastığımızda sudan çıkmış balık gibi olduk. Ne yapsak ne etsek bilemeden hemen iskelenin karşısındaki kafelerden birine kendimizi atıp birer çay söyledik ve yanımıza azık olarak aldığım kendi elceğizlerimle yaptığım o muhteşem eserlerimden biraz tırtıklayarak etrafı ve gelen geçenleri izledik.
Adaya gelmeden önce birkaç blog okumuştum ve hepsinden çıkardığım sonuç şöyleydi:
Büyükada'da yapılması gerekenler:
1- Aya Yorgi'ye çıkmak
2- Faytona binmek
3- Bisiklete binmek -
4- Dondurma yemek
5- Ali baba'da balık yemek
Evet genelde yazılanların özeti buydu. Ama tüm bunların yanında yapılması gereken en önemli şey (ki bunun için hiçbir çaba harcamaya gerek yok, o kendiliğinden oluyor zaten) anın tadını çıkarmaktı. Çok değil 20 dakikacık uzağımızda kalan şehrin keşmekeşliğinden, araba egzosundan, korna sesinden kaçmış insanları izlerken, kendimizi uzakta çoooook uzakta bir tatil beldesindeymiş gibi hissetmek en güzeliydi ve en özleneni...
Böyle hissetmemizi biraz da adadaki güzel mimariye ve her biri ayrı bir ruha sahip evler sağlıyordu.
Bisiklete mi binsek, yürüyerek mi turlasak, faytona mı binsek? İşte adada insanın kafasını en çok karıştıran sorular. Biz de bu konuda çok tereddüt yaşadık. Basında çok tepki gösterildiği için ilk başta faytona binmek istemedik ama sonra o yokuşu gözümüz kesmedi ve başka ulaşım aracı olmadığı için ne yazık ki buna mecbur kaldık.
Tur yapmadık ama Aya Yorgi'ye çıkmak için Lunapark denilen yere kadar faytonla gittik (iskeleden buraya 35-TL ödeniyor) ve enerjimizi o dik yokuşa sakladık, ki iyi ki de öyle yapmışız.
17.04.2016 Pazar
havalar tam da istediğimiz kıvama gelmeye başladı çok şükür. Kışın içine saklandığımız o sıkıcı kabuktan kurtulmamız ve kendimizi yine yollara vurmamız lazım artık.
Hal böyleyken ben de ufaktan bir antrenman yapalım istedim ve kendimi Büyükada'da buldum.
Vapurdan inip adaya ayak bastığımızda sudan çıkmış balık gibi olduk. Ne yapsak ne etsek bilemeden hemen iskelenin karşısındaki kafelerden birine kendimizi atıp birer çay söyledik ve yanımıza azık olarak aldığım kendi elceğizlerimle yaptığım o muhteşem eserlerimden biraz tırtıklayarak etrafı ve gelen geçenleri izledik.
Adaya gelmeden önce birkaç blog okumuştum ve hepsinden çıkardığım sonuç şöyleydi:
Büyükada'da yapılması gerekenler:
1- Aya Yorgi'ye çıkmak
2- Faytona binmek
3- Bisiklete binmek -
4- Dondurma yemek
5- Ali baba'da balık yemek
Evet genelde yazılanların özeti buydu. Ama tüm bunların yanında yapılması gereken en önemli şey (ki bunun için hiçbir çaba harcamaya gerek yok, o kendiliğinden oluyor zaten) anın tadını çıkarmaktı. Çok değil 20 dakikacık uzağımızda kalan şehrin keşmekeşliğinden, araba egzosundan, korna sesinden kaçmış insanları izlerken, kendimizi uzakta çoooook uzakta bir tatil beldesindeymiş gibi hissetmek en güzeliydi ve en özleneni...
Böyle hissetmemizi biraz da adadaki güzel mimariye ve her biri ayrı bir ruha sahip evler sağlıyordu.
Bisiklete mi binsek, yürüyerek mi turlasak, faytona mı binsek? İşte adada insanın kafasını en çok karıştıran sorular. Biz de bu konuda çok tereddüt yaşadık. Basında çok tepki gösterildiği için ilk başta faytona binmek istemedik ama sonra o yokuşu gözümüz kesmedi ve başka ulaşım aracı olmadığı için ne yazık ki buna mecbur kaldık.
Tur yapmadık ama Aya Yorgi'ye çıkmak için Lunapark denilen yere kadar faytonla gittik (iskeleden buraya 35-TL ödeniyor) ve enerjimizi o dik yokuşa sakladık, ki iyi ki de öyle yapmışız.
Adadan manzaralar...
Adanın dik yokuşlarının kahrını çeken faytonlar her şeye rağmen buranın ruhunu yansıtan en özel unsuruydu bence.
Gezdirecekleri turistleri bekliyorlar.
İşte Aya Yorgi'ye gitmek isteyenlerin faytonla gidebilecekleri son durak Lunapark denilen bu meydan. Biz de buraya kadar faytonla geldik ve o meşhur patika yolu tırmanmaya başladık.
Tırmandık tırmanmasına da... E insan onca yokuşu çıkıp da böyle küçücük bir yapıyla karşılaşınca bozulmuyor değil hani. Yani, Sümela gibi bir yapıyı hayâl ediyorsun ister istemez ama kan ter içinde tırmandığın o yokuşun sonunda insanı asıl etkileyen şey, o tepeye adını veren bu minik manastır değil de tüm adaları ve İstanbul'u izlemeye doyamadığımız şu müthiş manzarası oluyor.
Muhteşem değil mi? Bence de öyle...
Ve buraya gelirken de o dik yokuşu tırmanırken de bunun farkında değildim ama burası benim hayatımda çok önemli bir yere sahip artık.
Neden mi? Şimdi bunu sana nasıl anlatsam bilemiyorum blogcuğum? Son günlerde biliyorsun ki sana fazla vakit ayıramıyorum. Aslında bunun sebebi de bu anlatacağım şeyde gizli biraz. Ama, evet bir açıklama yapmam gerek artık ve bunu nasıl yapmam gerektiği konusunda halâ hiçbir fikrim yok. Tamam kelimelerle anlatmaktan vazgeçtim ve sanırım şu iki fotoğraf sana her şeyi açıklayacak...
:)
İşte böyle blogcuğum... Aya Yorgi'ye çıkarken biri bana evlenme teklifi alacağımı söyleseydi asla oflamaz, puflamazdım ve koşa koşa tırmanırdım o yokuşu :) (Bu arada yokuşu tırmanırken Gökhan'ın neden hiç oflayıp puflamadığını da anlamış oldum :) )17.04.2016 Pazar
Hahahaha süper ❤️❤️❤️❤️
YanıtlaSil:)
SilHarika olmuş, Büyükada'nın en tepesinde evlenme teklifi. Hakkınızda hayırlısı olsun, mutluluğunuz daim olsun inşallah.
YanıtlaSilSevgiler.
Teşekkürler İstanbul hanımefendisi :)
Silayyy süper yaa , tebrik ederim dilekcim. mutluluklar dilerim. artık büyük adanın sizde yeri daha başka olacak ;)
YanıtlaSilEvet canım öyle olacak :)
SilHerşeyde bir hayır vardır denir ya, hayrın daim olsun. Ayrıca resimlerle Büyük ada gezisini özetlemen de bizim için faydalı oldu. Belli mi olur biz de bir Büyükada gezisi yaparız. Teşekkür ederiz.
YanıtlaSilFaydası olursa ne mutlu bana :) teşekkür ederiz profesör :)
Siltam da benim ihtiyaç duyduğum bir gezi olmuş :)
YanıtlaSilBöyle gezilere herkesin ihtiyacı var destina:)
SilSelam öncelikle harika bir evlenme teklifi olmuş mutluluğunuz daim olsun . :)
YanıtlaSilAda'ların havası bir başka sise katılıyorum. Ortamı, evlerin mimarisi ve orada yaşayanların tavrı bile bir başka.
Keyfiniz daim olsun, sevgiler
Teşekkür ederiz gülşahcım
Silha haaaaa :))))) çok tatlıııııı :)))) tebriks :)
YanıtlaSil:) thanks deep :))
SilÇok güzel gezmişsiniz :)
YanıtlaSilBaharın tadını çıkarmak lazım tabi :)
E tabi :)
SilBiz de önümüzdeki hafta gideceğiz adalara ama teklif alacağımı hiç sanmıyorum =) ama keşke faytona binmeseydiniz adadaki atlar o kadar çok çalıştırılıyor ki yaz aylarında kaç tanesinin yığılıp kaldığını gördüm =( açık havada bisiklete binmek de çok iyi gelir =)
YanıtlaSilTeklif olayları belli olmaz manolya :) fayton olayında insan orada biraz mecbur kalıyor. Maalesef başka ulaşım aracı yok. Bisiklet var evet ama bisikletle o yokuş çok zor. İnsan kendini zor taşıyor. Aya Yorgi ye çıkmasaydık bisikleti tercih edecektik. Tek tesellimiz hava çok sıcak değildi.
Silvaoovvv yılın bombası bu çok güzel ya çok sevindim :D hayırlısı olsun
YanıtlaSilbüyük adaya bende gitmek istiyorum :) ama çoktan benden geçti:D ben ancak deli deli gezmeye giderim oraya benim kocacık hiç sevmez ama zorla götürcem :)
:) gidin tabi, iyi gelecek eminim...
SilAaaa Dilek, hayırlı olsun :)) Çoooook sevindim. Sevgiler.
YanıtlaSilteşekkür ederim canım benim...
SilTebrikler dilek. Çok güzel bir haber bu. Yakında düğün hazırlıklarıyla ilgili yazılarını okuruz artık :-)
YanıtlaSilTeşekkür ederim Şuleciğim. Bu aralar o yazılardan ben bolca ve dehşetle okuyorum :) meğer bilmediğim ne çok ayrıntı varmış, şaşkınlık evremi tamamlayayım bloga aktarırım merak etme. birikimlere başladım zaten :)
SilÇok sevindim, harika bir haber, çok yakışmışsınız.....
YanıtlaSilAllah mutlu, mesut, sağlıklı uzun bir ömür nasip etsin tüm sevenlere....
Çok teşekkürler, amin...
SilDilekkkk blogumu okumuyormuşsun onu öğrendim :-) İlk evlilik hediyen benden gelecek eğer bugün 17.00'ye kadar bana yazarsan. Bloguma bir bak :-)
YanıtlaSilyaa görmemişim özür dilerim :) yazdım canım. teşekkür ederim.
SilYaaa ne güzel bir evlenme teklifi :) Çok imrendim rabbim mutluluğunuzu eksik etmesin :) bloguma beklerim :)
YanıtlaSil