Sevgili Deeptone beni de mimlemiş. Mimin konusu küçükken yaptıklarımız. Hemen başlıyorum anlatmaya;
*Uslu bir çocuktum ben genel olarak. Bebeklerimle çok oynardım. Her ebeveynin hayalini kurduğu ideal bir çocuktum yani, koy önüne oyuncak bebekleri oturup kalsın öyle saatlerce, sen de işini gücünü yap.:))) (Allahım çocuğum olacaksa bana çeksin lütfen!)
Öyle kendi kendime oynardım bebeklerle. Film çevirirdim resmen onlarla. Sonra büyüdüğümde onları, annem toplayıp sokaktaki çocuklara vermişti benden habersiz. Çok kızmıştım ona bu yüzden.
*Abimle aramızda 21 ay vardır bizim. O da evin içinde kendi kendine futbol oynardı. Bazen kaleye (kale dediysem, bildiğiniz kapı eşiğine) beni koyardı, ben de kalecilik yapardım. Tabi rüşvet isterdim hep. Ya bakkal sıramı verirdim ona, ya da para isterdim...
* Bakkala gitmek ayrı bir seremoniydi bizim evde. Sırayla giderdik hep ama Ali, sıra kendisine geldiğinde hep mızıkçılık yapardı, gıcık olurdum ona. Her gün bakkala gitme sırası yüzünden kavga olurdu. Yazın pek sorun olmazdı bu. Çünkü yazın hep sokakta olurduk, bakkal işlerini de annem camdan, hangimizi görürse ona yaptırırdı.
* Sokakta arkadaşlarımla oynamayı çok severdim, dokuz taş, saklambaç, istop, renkli istop, gibi oyunlar oynardık. Gece 12'ye kadar bile sokakta oyunlar oynardık biz. Eve hiç girmek istemezdim :) Büyükler "başımız şişti, eviniz yok mu sizin" derlerdi hep. "Bu büyüklerin de sürekli başı ağrıyor" diye geçirirdim içimden.
*İştahlı bir çocuktum öyle yemek ayırt etmezdim pek ama patates yemeğini sevmezdim, hala da çok bayıldığım söylenemez. Kabak tatlısı haricinde de bütün tatlıları çok severdim. Kabaktan tatlı yapmayı kim nasıl akıl etmiş çok merak ederdim. Annem hala yılbaşlarında hem kabak tatlısı hem sütlaç yapar. Çünkü ben kabak tatlısını hala yemem.
*5 yaşlarımdayken üst kat komşularımız akşamları çay içmeye bize gelirdi, amcamlar da gelirdi. Bayağı şenlik olurdu bizim ev. Sohbet ederlerdi bazen de benim haricimdeki herkes İsim, şehir oynardı. "Ben ne zaman oynayacağım yaaaa?" diye sorardım hep. Annem de "okula gidince" derdi. Ali'yi bile oyuna alırlardı, beni oynatmazlardı. Bazen acıdıkarı için bana harf söyletirlerdi, ben de uyuzluğuna "f" ya da "p" derdim. :) Onlar oynarken oyalanmam için elime tutuşturdukları kalem kağıtlara yazarak, oradaki herkesin isminin hangi harfle başladığını öğrenmiştim, sonra herkesin isminin nasıl yazıldığını öğrenmiştim. Bildiğin okumayı sökmüştüm ayol. Ve en sonundaaa, "bir zamanlar okumayı bilmeyen ama gururlu bir genç vardı" diyerek hepsinin ismini yazıp göstermiştim onlara :) beni de aralarına almak zorunda kalmışlardı. Sırf isim-şehir oynarlarken beni de aralarına alsınlar diye okumayı sökmüştüm yani. :)
*Böylece okula, okur-yazar olarak başlamıştım. "Oya ile Tekir" diye bir kitap vermişlerdi okuldan. Daha sonra sabah gazetesinin kuponla verdiği Ayşegül serisi... Bir de teyzemin kızı Aylin ablam Gülten Dayıoğlu'nun "Fadiş" isimli kitabını vermişti bana. Mavi ciltli bir kitaptı, içinde ipli ayracı vardı. İlk okuduklarım arasında bunları hatırlıyorum. Sonra da Kemalettin Tuğcular, Ömer Seyfettinler...
*İlk ezberlediğim şarkı "Oy oy Eminem" miş, bunu ben hatırlamıyorum, annem söylüyor :) Mustafa Topaloğlu fanıymışım yani küçükken :) Benim hatırladığım ise, "Arkadaşım Eşek" vardı söyleyip durduğum. Barış Manço'yu çok severdim ve tabi Sezen Aksu'yu... Tüm harçlıklarımı Sezen Aksu kasetleri için harcardım. Büyüdüğümde beni keşfedeceğini, vokalisti yapacağını hayal ederdim. :) Ergen olduğumda da Kenan Doğulu'ya aşıktım ama onu anlatmayayım şimdi çocukluğumu anlatıyorum :)
*Çocukken yapığım bir sürü salakça şey vardı elbet. Ama hatırladığım ve en salakça bulduğum şey burnuma leblebi sokamamdı :) Annem saatlerce uğraşmıştı çıkartmak için.
*Televizyon izlemeyi de severdim elbette her çocuk gibi. Kemal Sunal, Şener Şen, Adile Naşit filmlerine bayılırdım, Hababam sınıfı başlangıcındaki o müziği işittiğim andaki heyecanı hatırlarım hala. Dizi olarak hatırladığım "Cosby Ailesi" ve "Alf"'i çok severdim. "Altın Kızlar" "Uzaylı Zekiye" ve tabi ki "Bizimkiler"... Kalabalık aileli, bol çocuklu aileli dizi ve filmlerdi genelde en sevdiklerim. Zaten öyle seçme şansımız yoktu. Tek kanaldı çocukluğumun büyük bölümü, ne bulursak seyrediyorduk. :)
* Hatırladığım çizgi filmler; "Taş Devri", "Şirinler", "Clementine", "Calimero", "He-Man" "Dinazor Denver" "Beverly Hills Yaramazları"...
*Kakaolu süt, üzümlü eti kek ikilisine bayılırdım. Çokomel için ölüp biterdim. Arada hala "Eti Puf" krizim tutar gider alırım, üşenmem :)
*İp atlamaya bayılırdım
Normal bir çocuktum işte ben de... Herkes gibi
Ben de mimleyim birilerini: +nahide zereyak , +Kreatif Baskan , +Ayhan Gümüşkılıç , +Berika'nın Günlüğü , +KİTAP EYLEMİ , +Yeliz Küçükkoner, +Sinem Demirdöven , +Muptezel
Önceleri, bağlantı yapmaya çok üşeniyordum o yüzden fazla kimseleri mimliyemiyordum :) plustan bağlantı yapmak çok kolay oluyormuş. Bunu da +sosyalmedyakafe com den öğrendim onu da mimliyorum. Hadi bize çocukluğunuzu anlattın :)
*Uslu bir çocuktum ben genel olarak. Bebeklerimle çok oynardım. Her ebeveynin hayalini kurduğu ideal bir çocuktum yani, koy önüne oyuncak bebekleri oturup kalsın öyle saatlerce, sen de işini gücünü yap.:))) (Allahım çocuğum olacaksa bana çeksin lütfen!)
Öyle kendi kendime oynardım bebeklerle. Film çevirirdim resmen onlarla. Sonra büyüdüğümde onları, annem toplayıp sokaktaki çocuklara vermişti benden habersiz. Çok kızmıştım ona bu yüzden.
*Abimle aramızda 21 ay vardır bizim. O da evin içinde kendi kendine futbol oynardı. Bazen kaleye (kale dediysem, bildiğiniz kapı eşiğine) beni koyardı, ben de kalecilik yapardım. Tabi rüşvet isterdim hep. Ya bakkal sıramı verirdim ona, ya da para isterdim...
* Bakkala gitmek ayrı bir seremoniydi bizim evde. Sırayla giderdik hep ama Ali, sıra kendisine geldiğinde hep mızıkçılık yapardı, gıcık olurdum ona. Her gün bakkala gitme sırası yüzünden kavga olurdu. Yazın pek sorun olmazdı bu. Çünkü yazın hep sokakta olurduk, bakkal işlerini de annem camdan, hangimizi görürse ona yaptırırdı.
* Sokakta arkadaşlarımla oynamayı çok severdim, dokuz taş, saklambaç, istop, renkli istop, gibi oyunlar oynardık. Gece 12'ye kadar bile sokakta oyunlar oynardık biz. Eve hiç girmek istemezdim :) Büyükler "başımız şişti, eviniz yok mu sizin" derlerdi hep. "Bu büyüklerin de sürekli başı ağrıyor" diye geçirirdim içimden.
*İştahlı bir çocuktum öyle yemek ayırt etmezdim pek ama patates yemeğini sevmezdim, hala da çok bayıldığım söylenemez. Kabak tatlısı haricinde de bütün tatlıları çok severdim. Kabaktan tatlı yapmayı kim nasıl akıl etmiş çok merak ederdim. Annem hala yılbaşlarında hem kabak tatlısı hem sütlaç yapar. Çünkü ben kabak tatlısını hala yemem.
*5 yaşlarımdayken üst kat komşularımız akşamları çay içmeye bize gelirdi, amcamlar da gelirdi. Bayağı şenlik olurdu bizim ev. Sohbet ederlerdi bazen de benim haricimdeki herkes İsim, şehir oynardı. "Ben ne zaman oynayacağım yaaaa?" diye sorardım hep. Annem de "okula gidince" derdi. Ali'yi bile oyuna alırlardı, beni oynatmazlardı. Bazen acıdıkarı için bana harf söyletirlerdi, ben de uyuzluğuna "f" ya da "p" derdim. :) Onlar oynarken oyalanmam için elime tutuşturdukları kalem kağıtlara yazarak, oradaki herkesin isminin hangi harfle başladığını öğrenmiştim, sonra herkesin isminin nasıl yazıldığını öğrenmiştim. Bildiğin okumayı sökmüştüm ayol. Ve en sonundaaa, "bir zamanlar okumayı bilmeyen ama gururlu bir genç vardı" diyerek hepsinin ismini yazıp göstermiştim onlara :) beni de aralarına almak zorunda kalmışlardı. Sırf isim-şehir oynarlarken beni de aralarına alsınlar diye okumayı sökmüştüm yani. :)
*Böylece okula, okur-yazar olarak başlamıştım. "Oya ile Tekir" diye bir kitap vermişlerdi okuldan. Daha sonra sabah gazetesinin kuponla verdiği Ayşegül serisi... Bir de teyzemin kızı Aylin ablam Gülten Dayıoğlu'nun "Fadiş" isimli kitabını vermişti bana. Mavi ciltli bir kitaptı, içinde ipli ayracı vardı. İlk okuduklarım arasında bunları hatırlıyorum. Sonra da Kemalettin Tuğcular, Ömer Seyfettinler...
*İlk ezberlediğim şarkı "Oy oy Eminem" miş, bunu ben hatırlamıyorum, annem söylüyor :) Mustafa Topaloğlu fanıymışım yani küçükken :) Benim hatırladığım ise, "Arkadaşım Eşek" vardı söyleyip durduğum. Barış Manço'yu çok severdim ve tabi Sezen Aksu'yu... Tüm harçlıklarımı Sezen Aksu kasetleri için harcardım. Büyüdüğümde beni keşfedeceğini, vokalisti yapacağını hayal ederdim. :) Ergen olduğumda da Kenan Doğulu'ya aşıktım ama onu anlatmayayım şimdi çocukluğumu anlatıyorum :)
*Çocukken yapığım bir sürü salakça şey vardı elbet. Ama hatırladığım ve en salakça bulduğum şey burnuma leblebi sokamamdı :) Annem saatlerce uğraşmıştı çıkartmak için.
*Televizyon izlemeyi de severdim elbette her çocuk gibi. Kemal Sunal, Şener Şen, Adile Naşit filmlerine bayılırdım, Hababam sınıfı başlangıcındaki o müziği işittiğim andaki heyecanı hatırlarım hala. Dizi olarak hatırladığım "Cosby Ailesi" ve "Alf"'i çok severdim. "Altın Kızlar" "Uzaylı Zekiye" ve tabi ki "Bizimkiler"... Kalabalık aileli, bol çocuklu aileli dizi ve filmlerdi genelde en sevdiklerim. Zaten öyle seçme şansımız yoktu. Tek kanaldı çocukluğumun büyük bölümü, ne bulursak seyrediyorduk. :)
* Hatırladığım çizgi filmler; "Taş Devri", "Şirinler", "Clementine", "Calimero", "He-Man" "Dinazor Denver" "Beverly Hills Yaramazları"...
*Kakaolu süt, üzümlü eti kek ikilisine bayılırdım. Çokomel için ölüp biterdim. Arada hala "Eti Puf" krizim tutar gider alırım, üşenmem :)
*İp atlamaya bayılırdım
Normal bir çocuktum işte ben de... Herkes gibi
Ben de mimleyim birilerini: +nahide zereyak , +Kreatif Baskan , +Ayhan Gümüşkılıç , +Berika'nın Günlüğü , +KİTAP EYLEMİ , +Yeliz Küçükkoner, +Sinem Demirdöven , +Muptezel
Önceleri, bağlantı yapmaya çok üşeniyordum o yüzden fazla kimseleri mimliyemiyordum :) plustan bağlantı yapmak çok kolay oluyormuş. Bunu da +sosyalmedyakafe com den öğrendim onu da mimliyorum. Hadi bize çocukluğunuzu anlattın :)
Affına sığınarak bu mimi yapmasam our mu?
YanıtlaSilEstağfurullah, nasıl istersen Ayhan.. zorlama yok :)
SilYazın hakkında hiç bir şey demeden direk öyle yazmışım kusura bakma lütfen. Yazını okudum elbette ama ne bileyim kafam başka yerlere gitti işte.
SilNe kusuru Ayhan? Ben kendini kötü hissetmene yol açtıysam diye üzülürüm yoksa ne önemi var, az çok tanıyoruz artık birbirimizi. Fazla ince düşünme sen, kafanı başka yerlere gönderme :)
Silteşekkür ederim , aldım mimi:D
YanıtlaSilRica ederim Kitap Eylemi, bekliyoruz çocukluğunu :)
SilNe de renkli bir çocukluğun varmış. Ben öyle değildim ki,bebeklerin saçını başını yolardım. :D
YanıtlaSilAyy ben de yapçam bu mimi biliyon muu? Yazınca oku sen de. :)
Yap tabi Aslıcık, mimledim seni de o zaman :)
SilYazdıklarını okumak da, bu güzel mim yazısına cevap vermek de çok keyifliydi.. Çocukluğuma döndüm biraz..:) Teşekkür ederim..:) Sevgiler..
YanıtlaSilnahide zereyak,
SilSevgiler bizden...
Güzel bi çocukluğun varmış. Uslu sessiz sedasız.
YanıtlaSilÇocukların olursa bence de sana çekmeli. Yoksa senin için çekilmez olabilir beklentinin aksine çıkarsa ;)
Çocuklu hayat,
Silinşallah öyle olur :) sen de yazmışsın gördüm, okuyacağım birazdan :)
Cook keyifli bir cocukluk olmus...Mim cevaplarin daha bir keyifle okudum...Azmine hayran oldum ki :)
YanıtlaSilUmarim cocuklarinda senin gibi olurlar...
sule m,
Silevet ben biraz inatçıyım ondan :) inşallah öyle olur, teşekkürler :)
Aaayyy ne güzel anlatmışsın canımm :) Bir anda gözümün önüne çocukluğum geldi. O kavgalar bizde de olurdu..Hey gidi çocukluğum heyyy..
YanıtlaSilSevgilerle
Gülşah,
Silo kavgalar kardeşler arasında hep olur ya, tatlı kavgalar onlar :)
çok tatlı yaaaa hepsiiii leblebi çok komik bak yazmayı öğrenmenin hikayesi valla film gibiii :) büyük abinle :) ilişkin de çokoş yaaaa :) büyüklerin başı ağrıyo he. küçükken de şekermişsin seeen :)
YanıtlaSildeeptone,
Silcanımsın, teşekkür ederim bu güzel mim için, beni eskilere götürdün. O kadar iyi geldi ki bunları yazmak anlatamam, çok keyif aldım sizlerle paylaşmaktan...
Güzel güzel madde madde anlatmışsınız. Çocukluğa dönüş güzel. Son paragraftaki "bağlantı yapma" yı sormak isterdim. Sosyal Medya Kafe'de göremedim.
YanıtlaSilSevgiler.
Makbule Abalı,
Silhttp://www.sosyalmedyakafe.com/2015/05/blogger-yayin-google-arkadas-bahsetme-ozelligi.html
burada anlatıyor. yazı yazarken + yaptığınızda Google Plus'taki arkadaşları etiketleyebiliyoruz benim yukarıda yaptığım gibi. O zaman hepsine tek tek gidip "mimlendin" demiyoruz çok pratik oluyor :)
Canım sanırım çocukluğumuz aynı dönemde geçmiş Ayşegül kitabını okumayı çok severdim çoookkk bir de Alf'i izlemye bayılırdım hele o taş devri olsun he-man olsun bayıla bayıla ozlerdim bütün çizgi filmleri :)
YanıtlaSilBen bu mim'i daha önce yaptım yaaa ama yine yapmak istiyorummm çok güzeeelll en sevdiğim mim bu oldu valla :) Neyse mimldiğin için çoookkkk teşekkür ederim minik kız :)
http://berikaningunlugu.blogspot.com.tr/2015/06/mim-ben-kucukken.html
Berika,
SilAaaa! görmedim... uğrayacağım sana zaten, gelemedim ne zamandır, neler döktürmüşsün bi bakiiimm :)
Yazdım kiii. :)
YanıtlaSilAslı,
Silokuyacağım tatlım...
ben de sadece kabak tatlısını yiyemem tatlılardan yaaa :)
YanıtlaSilDeeptone,
SilDi mi ya! Kabaktan tatlı mı olur? :)))
Ne kadar benziyor küçüklüklerimiz:) Çok eğlenceli bir mim bu yaa..Ben de yapayımm..Zira deep beni de mimlemişş..
YanıtlaSilSevdicann,
Silyap canım, çok iyi geliyor :) okuyalım biz de :)
Cook tatliymissin kabak tadi vermeyenlerdensin hihihi. Şu leblebiden ne ister cocuklar yaa :) harika bir cocukluk donemi gecirmissin :)
YanıtlaSilMim icin tesekkurler tatlim isler yogun bu aralarda hafifleyeyim yaparim ins. Optuuum kocamaan ♥
Asıl leblebi çocuklardan ne ister yaaa :))) anladım zaten yoğun olduğunu, istediğinde yaparsın, eminim çok eğlenceli olacak :)
SilAynı dönemlerin küçükleri olmak ve o anlara geri dönmek bu olsa gerek , güzel bir yazı yüreğinnize sağlık
YanıtlaSilTigris Driver,
Silteşekkürler siz de yazmışsınız, geleceğim birazdan :)
Bak bir mim daha getirdim.bekliyom haa. :)
YanıtlaSilhttp://asliseymen.blogspot.com/2015/06/zor-begenirim-mimi.html
Harika bir mim olmuş.Kapı eşiği kısmını çok sevdim:)
YanıtlaSilTeşekkür ederim Kitap Cumhuriyetim, kapı eşiğini ben de seviyordum, malum :)
SilMüpte geldi :)
YanıtlaSilEvet yaptım da mimlersin de ben yapmam mı ):
Ayrıca patlıcandan reçel yapıyorlar kabağa şaşırmayalım :p
Aman da Müpte gelmiş hoş gelmiş :) Yaptın mı sen de, geliyorum birazdan. Patlıcan reçeli di mi ya bunlar hep can sıkıntısından bence :)
Sil:D :D En çok "isim-hayvan-şehir" oyununun gücüne hayran oldum. Bu mimleri okurken çocukluğumu hatırlamaya çalıştım. Çünkü Deep beni de mimlemiş. Ayşegülü sayende hatırladım, aslına ben Cin Ali'nin hayranıydım. Yoksa ilk ona mı aşık olmuştum. Bak bilemedim şimdi. :D
YanıtlaSilbahce perim,
Sildeep 50 kişiyi birden mimleyince bloggerda bir bayram havası oldu işte böyle. :) Ama ne güzel oldu. Unuttuğumuz o kadar detay varmış ki hepsini hatırladık, eskilere gittik sayesinde.
Çok keyifli bir mim olmuş.Yoğun geçen günlerimi atlatır atlatmaz cevaplayacağım.Teşekkür ederim :)
YanıtlaSilsosyal medya kafe,
SilBen de okuyacağım o zaman :)
merhabalar bloğunuzu keşfettim ve takibe aldım bende beklerim sevgilerle:)
YanıtlaSilbeauty beybi,
Silçok iyi ettin :) ben de gelirim tabi...
paylaşımlarınız için çok teşekkürler
YanıtlaSilintech güvenlik,
Silne demek! :)
Çok benziyormuşuz :)) Ben de en kısa zamanda yapacağım inşallah :) Çok teşekkür ederim canım, ayrıca okumak da çok keyifliydi hayatından kesitleri :) Sevgiler...
YanıtlaSilBenzediğimize sevindim Yelizcim, ben hissetmiştim zaten :)
Silben de büyük bir zevkle okuyacağım senin küçüklüğünü :)
merhaba blog keşif etkinliğinden geliyorum.
YanıtlaSilHoş geldin o zaman keyifli anne :)
SilYaa ne güzel, tam 80'ler...
YanıtlaSilEskiden bize de oturmaya çaya misafirler gelirdi. Artık kimse kimseye gitmiyor... :(
İştahlı olman ikinci çocuk olmaktan kaynaklanıyor bence... İlk çocuklar hiç bişey yemezmiş, ikinciler iştahlı olurmuş. Öyle bir teori dolaşıyor etrafta :)
Çok güzel hazırlamışsın yalnız... Eline sağlık :)
Kahve yanı,
Silne güzeldi ya herkes çaya gelirdi. Şimdi feyste falan görüşüyor akrabalar :) 2. çocukların iştahlı olmasının mantıklı bir açıklaması var mı bilmiyorum ama galiba haklısın :)
Hala eti puf krizim tutar arada, dayanamam^^ bize de beklerim sevgilerle
YanıtlaSilAile Albümü,
Silgelirim tabi :)
heheh :D kendi çocukluğum gözümün önünden geçti şimdi sek sek oynamalar falan :D kim bilir kaç kez bisikletten düşmüşümdür öğrenmek için Allah'ım ya :D:D
YanıtlaSilBir Sema Korkmaz
SilÇocukluk işte :)
Klementin ne hasta bir çizgi filmdi ya, jenerikteki uçan halı sahnesi bile insanı tribe sokmaya yeterdi :D 80'lerin sonunu 90'ların başını nesil cidden şanslı bir nesil. Bi' kere Cino yedik biz, daha ne olsun :D
YanıtlaSilBerkay,
Silben o jenariği çok severdim ya, müziğini özellikle. Zaten konusunu da hatırlamıyorum pek :) arada pembe saçlı o kız gelirdi. Benim de pembe eşofman üstüm vardı onu çıkarırken ters döner ya kafada, işte öyle bırakırdım kafamda saç gibi olurdu :) kafamdan çıkarmaz öyle salakça oynardım işte :) cino evet ya, yerdik hep biz de... :)
Gerçekten başarılı bir site olmuş başarılarınızın devamını dilerim
YanıtlaSilcok güzel paylasım basarılarınızın devamını dilerim
YanıtlaSil