Acısıyla tatlısıyla bir hamileliğin sonuna gelmiş bulunmaktayım. Bu, hamileliğe veda postudur diyebilirim. Bütün hazırlıkları tamamladık ve maaile hatta ma-sülâle Damla'yı bekliyoruz. Ama küçük hanım yerinden çok memnun galiba ki gelmek için hiç sinyal çakmıyor bize. Biz de 2 günde bir hastane çantamızla doktora gidip geri dönüyoruz.
O geleceği zamanı biliyordur elbet, mecbur biz de o zamanı bekliyoruz işte. Ben de bu arada geçirmiş olduğum 9 aylık hamilelik maceramı şöyle bir özetleyeyim burada dedim. Hoş, kızımın hareketlerini hissetmek ve toplu taşımada herkesin bana yer vermesi dışında pek özlenilecek tarafı olmasa da yine de ileride geçmişe dönüp baktığımda neler yaşadığımı görmek için buraya da bu süreçle ilgili bir not düşmek istedim.
Efendim, çevremdeki çoğu kişi "ay hamileliği özleyeceksin, kıymetini bil" dese de ben onlarla aynı fikirde bir türlü olamadım bu süreçte. Demin de dediğim gibi bebeğimin hareketlerini hissetmek ve toplu taşımada VIP ayrıcalığı dışında hamileliğin pek de cazip bir tarafı yok bence.
Her şeyden önce hareket kısıtlılığı, insanın her konuda özgüvenini alıp götürüyor, yere düşen bir çorap insanın sinir sistemini altüst edebiliyor, bağcıklı ayakkabılarına özlemle, hasretle bakıyorsun, her geçen gün artan kiloların nedeniyle ne giysersen giy mutlu olamıyorsun, hatta bazen aklından tek başına ıssız bir adaya gidip hiçbir şey giymeden yaşasam gibi istekleri geçerken yakalayıveriyorsun ( ki hamileliğin son haftaları yazın o kavrulan sıcak günlerine denk gelince bence çok normal bir istek bu)
Bu bahsettiklerim, 3.trimester yani hamileliğin sonunda yaşadıklarım ya başında yaşanılanlar aman allahım evlerden ırak, o dönemde oluşan bazı kokulara karşı takıntılarım hâlâ devam etmekte ki ömrümün sonuna kadar da süreceğini düşünüyorum.
"Ay neyse bunları düşünmeyeyim, biraz uzanayım" diyorsun ama ıııh ııh! O da olmuyor, ne sağ tarafında rahat ediyorsun, ne de sol tarafında, yüz üstü ve sırt üstü yatmayı aklının ucundan bile geçirmiyorsun zaten.
Yani, tüm bunları tekrardan yaşamak istemek sanırım delilik olur. Aradan uzun bir zaman geçince sanırım tüm bunlar unutuluyor ve hatırlanan sadece, insanların hamilelere olan ilgisi, hassasiyeti ve bebeğinin tekmeleri oluyor ve sadece bunlar özleniyor. Aslında biraz daha düşünmeye devam etse çekilen onca eziyet de hatırlanır elbet.
Neyse çok da abartmayayım, öyle yatağa bağımlı zor bir hamilelik geçirmedim çok şükür ama hali hazırda standart hamilelik de çok kolay değil, sadece bunu belirtmek istedim.
Hamilelik boyunca bir diğer sinir bozucu durum da, daha önce tecrübe yaşamışların sana destek oluyorum izlenimi vererek sinirlerini iyice bozması. Amacım onlar gibi yapıp engin tecrübelerimden yararlanılsın diye bir post hazırlamak değil inanın. Her hamilelik kendine özgüdür, örneğin bende koku hassasiyeti oldu diye sende olacak değil hatta belki ikinciye hamile kalsam bende de tekrardan olmayabilir. O yüzden tek bir kişiyi dinlemek yerine açın youtube'u orası derya deniz. Aklınızın takıldığı her şeyi oradaki videolardan bulabilirsiniz, ben öyle yaptım. Çevremdekileri dinliyormuş gibi yapıp yeni anne olmuşların tecrübelerini aktardığı videolara boğdum kendimi. Kendime yakın hissettiklerimin tüm paylaşımlarını izledim.
Hamileliğinin sonlarını yaşayan bir hamiş olarak sizlere çok tavsiyelerde bulunamayacağım ama sadece şunu söyleyebilirim ki bence en önemli ve en değerli bir tavsiyedir bu; çocuk yapmaya karar verince biraz hesap yapın da hamileliğinizin son zamanları yaza denk gelmesin; ben yanıyorum yahu!
Damlam'a bir an evvel kavuşmak dileğimle...
Bir an önce sağlıklı şekilde kavuşmanız ve analı babalı büyümesi dileklerimle. :)
YanıtlaSilHaddim değil belki ama -şu an da zamanının uygun olmadığını biliyorum- bir ara fırsat bulduğunuzda sayfanızın genişliğini biraz düşürseniz iyi olur, hem yana taşmış, hem de gözü çok rahatsız ediyor genişlik, okumakta zorluk veriyor bence. Hoşça kalın. :)
YanıtlaSilbiren evvel kucağına alır ömür huzurla büyütürsün inşallah
YanıtlaSilAllah analı, babalı büyütsün :)
YanıtlaSilUmarım tez zamanda kavuşursun yavruna :D
YanıtlaSilSevgili Dilek hanım,
YanıtlaSilduygularınızı çok güzel ifade etmişsiniz. Sıkıntılarınızın çoğunun hamileliğin son trimesterinin yaz aylarına denk gelmesinden kaynaklı olduğunu da yazının sonunda ifade etmişsiniz. İkincisi benim de yaptığım gibi Allah'ın izniyle ağustos sonu yola çıkıp mayıs ayında doğarsa hem gebelik rahat geçmiş oluyor hem de ılık havadayenidoğan bebeğin bakımı daha kolay oluyor.....
Uyurken ise bacak arasına, yanına, altına bir kaç yastık yerleştirince keyifli oluyordu.
Hadi bakalım, artık doğum zamanı....
Bir avazda inşallah....
Mutlaka "Damla bebek" emzirilecek unutma, ilk 4-6 ay sadece anne sütü, ek gıda yok (su bile).....
Yazını gülümseyerek okudum. Belki de şimdi Damla'nı kucağına almışsındır. Sana kolay bir doğum diliyorum canım. İnşallah sağlıkla bebeğini kucağına alırsın. Gelişmelerden bizi haberdar et :-)
YanıtlaSilÇok şaşkınım şu an! Bebekten ötürü blog alemiyle epeydir seviyeli bir ilişki içerisindeydim. Sanırım en son yazını okuduğumda düğün hazırlığı yapıyordun, yada yeni evlenmiştin, tam anımsayamadım. Hamilelik mi, son haftalar mı? :) Allah sağlıcakla kavuştursun inşallah. Çok çok kolaylıklar diliyorum Dilek. Bu süreci yeni atlatan ve normal hayata ancak dönen bir anne olarak, başlangıçların biraz zor olduğunu ama sonrasında tatlı bir sürece evrildiğini söylemek isterim nacizane... Görüşmek dileği ile...
YanıtlaSil