Dün akşam Aynur teyzeme gittik, Gökhan, Ali ve ben... Ben işten gittim. Biliyor musun, merdivenleri çıkarken sanki kapıyı gülerek bana sen açacakmışsın gibi geldi. Öyle olurdu ya hep; sen gündüzden giderdin teyzeme ben de akşam iş çıkışı gelirdim "oy kuzum geldi" diye beni orada da sen karşılardın.
Dün öyle olmadı. Kapıyı teyzem açtı. Anne yarısıdır diye ona sarıldım ben de. Yemekler yapmıştı bize; dün yemek işinden yırtmıştım anlayacağın... Yemesi çok güzel de hazırlaması çok zor geliyor be annem. Çok fena alıştırmışsın sen beni.
Ali ile Gökhan gelene kadar teyzemle senden bahsettik ve seni ne kadar özlediğimizi anlattık birbirimize, ağladık biraz da. Gökhan ile Ali geldi sonra, sonra Nilü ve daha sonra da Metin abim... Oturduk, muhabbet ettik. Konuştuk, güldük de. Hiçbir şey olmamış gibi...
Dönüşte hep seni düşündüm ve yokluğunu iliklerime kadar hissettim yine. Ali'yi bıraktık ve biz de eve döndük. Zaman böyle geçiyor görüyorsun işte. Geçiyor geçmesine de ben kendimi çok eksik hissediyorum, bunu da görüyorsun değil mi?
Dün öyle olmadı. Kapıyı teyzem açtı. Anne yarısıdır diye ona sarıldım ben de. Yemekler yapmıştı bize; dün yemek işinden yırtmıştım anlayacağın... Yemesi çok güzel de hazırlaması çok zor geliyor be annem. Çok fena alıştırmışsın sen beni.
Ali ile Gökhan gelene kadar teyzemle senden bahsettik ve seni ne kadar özlediğimizi anlattık birbirimize, ağladık biraz da. Gökhan ile Ali geldi sonra, sonra Nilü ve daha sonra da Metin abim... Oturduk, muhabbet ettik. Konuştuk, güldük de. Hiçbir şey olmamış gibi...
Dönüşte hep seni düşündüm ve yokluğunu iliklerime kadar hissettim yine. Ali'yi bıraktık ve biz de eve döndük. Zaman böyle geçiyor görüyorsun işte. Geçiyor geçmesine de ben kendimi çok eksik hissediyorum, bunu da görüyorsun değil mi?