Bundan birkaç ay sonra güneş gül cemalini gösterdiğinde; bizi kamufle eden kazakları, eşofmanları, kabanları fırlatıp atmak isteyeceğiz. Bir çoğumuz da kışın löp löp götürdüğümüz o; pilavları, kebapları, dürümleri, çikileta ve tatlıları taşıyan pişman ve göbekli bedenimizle baş başa kalacağız.
Yılın bu en iç burkan karşılaşmasının ardından biran önce bu tanımlanamayan cisim gözüyle baktığımız yağlarımızdan kurtulmak için deliler gibi diyet programları araştırıp, en hızlı kilo verdiren spor dallarıyla samimiyetsiz bir ilişki içersine girmeye kalkacağız.
Eğer siz de yazdıklarımı bıyık altından gülerek okuyan ve herkes tarafından gıcık olunan "neyersemyiyeyimkiloalamıyorumgiller" den değilseniz, sizinle aynı dertten muzdarip bir kardeşiniz olarak araştırmalarım, gözlemlerim ve deneyimlerim neticesinde öğrendiğim diyet programlarını paylaşmak isterim. Hadi birlikte inceleyip kendimize en uygununu bulmaya çalışalım...
Sibel Can Diyeti:
Diyetlerin atası sayılan ve ilk olarak sadece karpuz, peynir tüketilerek ortaya çıkmakla beraber; kabak, lahana gibi değişik versiyonlarının da olduğu bir diyet modelidir ki; kendimi bildim bileli Sibel Can vücudundaki o fazla olan birkaç kilocuğu bahar aylarında bu diyetle atmaya çalışıp yazın da bomba gibi karşımıza çıkmaya niyetlenmiştir. Kimi zaman başarılı olduysa da kışa doğru tekrardan Türk halkının onu sevmiş olduğu o bıngıl bıngıl haline geri dönmüştür. Zaman zaman bu diyetin bize anlatmak istediği ince bir mesaj taşıyan felsefi bir yönünün olduğunu da düşünmüşümdür. Çünkü hedefinin Maddona ya da Beyonce olmadığı bu diyet türünü denemenin bir açıklaması olmalı.
Adını "Zerdaçal Üstadı" Ender Saraç'la duyduğum 1 ayda 7 kilo verdirebileceği iddia edilen diyettir. Ana mantığı da şuymuş; insan vücudunda yer alan ph değerinin asit yönünü, alkali yönüne çevirmek. Yani türkçe meali: "asitli besinlerden uzak durun!" bunun dışında içinde buğday çimi, hindibağ, soya filizi gibi tüm diyet listelerini yokuşa süren ve asitsiz olan besinlerin yer aldığı bol zerdeçallı diyet listesini uygulayın ve böylece hem zayıflayın hem de yüz yaşına kadar yaşayın...
Hollywood Diyeti:
Tüm bu seçenekleri okuyup, hiç birine karşı bir yakınlık hissetmedin mi? "Ufff ben bunlarla uğraşamam, ama kilo da vermem lazım!" mı diyorsun? Dur tamam telaşlanma! Madem hiç aklında olmayan birşeyi mevzu edip tekrar aklına sokup canını sıktım, ben de "Suiçsemyarıyorgiller" familyasının bir üyesi olarak sana ne yapman gerektiğini öyle lafı dolandırmadan, aklını bulandırmadan çok net şekilde söyleyeceğim:
Formül şu:
Hareket - Sağlıksız Yiyecek = Zayıflamak
Yani hayatına sporu ekleyip (ne olduğu önemli değil; ister dans et, ister yüz, ister yürü, ister uç(!) yeter ki sevdiğin, bıkmayacağın bir spor olsun), hayatından sağlıksız yiyecekleri eksiltirsen (tamamen çıkar demiyorum farkındaysan; eksilt, aynı öğünde hem pilav hem ekmek yeme mesela) ve bunu yaşam stili haline getirirsen, sanırım yazın da kışın da gelmesi artık sorun olmayacaktır.
Ben iki haftadır uyguluyorum, ondan blogumda paylaşmak istedim. Bir de böyle deneyelim bakalım, olmadı Mayıs'ın sonuna doğru isveç diyetine başlar yazı da yüzümüzün akıyla karşılarız.
Yılın bu en iç burkan karşılaşmasının ardından biran önce bu tanımlanamayan cisim gözüyle baktığımız yağlarımızdan kurtulmak için deliler gibi diyet programları araştırıp, en hızlı kilo verdiren spor dallarıyla samimiyetsiz bir ilişki içersine girmeye kalkacağız.
Eğer siz de yazdıklarımı bıyık altından gülerek okuyan ve herkes tarafından gıcık olunan "neyersemyiyeyimkiloalamıyorumgiller" den değilseniz, sizinle aynı dertten muzdarip bir kardeşiniz olarak araştırmalarım, gözlemlerim ve deneyimlerim neticesinde öğrendiğim diyet programlarını paylaşmak isterim. Hadi birlikte inceleyip kendimize en uygununu bulmaya çalışalım...
Sibel Can Diyeti:
Diyetlerin atası sayılan ve ilk olarak sadece karpuz, peynir tüketilerek ortaya çıkmakla beraber; kabak, lahana gibi değişik versiyonlarının da olduğu bir diyet modelidir ki; kendimi bildim bileli Sibel Can vücudundaki o fazla olan birkaç kilocuğu bahar aylarında bu diyetle atmaya çalışıp yazın da bomba gibi karşımıza çıkmaya niyetlenmiştir. Kimi zaman başarılı olduysa da kışa doğru tekrardan Türk halkının onu sevmiş olduğu o bıngıl bıngıl haline geri dönmüştür. Zaman zaman bu diyetin bize anlatmak istediği ince bir mesaj taşıyan felsefi bir yönünün olduğunu da düşünmüşümdür. Çünkü hedefinin Maddona ya da Beyonce olmadığı bu diyet türünü denemenin bir açıklaması olmalı.
İsveç Diyeti:
Aslında diyet listesine bakmazsak "aradığımız diyeti bulduk" diyebiliriz. Sadece onüç gün uygulanan ve iki sene kilo aldırmama garantisi veren, bu yönden bakıldığında tadından yenmeyen bir diyet programı. "Amaan Dilek sen de! Zora gelemiyorsun, onüç gün tutuver boğazını işte, nesi varmış diyet listesinin?" dediğinizi duyar gibiyim. Peki o zaman hiç yorum yapmadan bir günlük yiyecek listesini veriyorum:
Sabah:
-1 Fincan kahve, 1 adet kesme şeker
Öğle:
-1 Katı yumurta, 1 adet rendelenmiş havuç
Akşam:
-2 dilim portakalın suyu(!), 100 gr yoğurt
(Hiç yorum yapmayacağımı söylemiştim)
Alkali Diyeti:Aslında diyet listesine bakmazsak "aradığımız diyeti bulduk" diyebiliriz. Sadece onüç gün uygulanan ve iki sene kilo aldırmama garantisi veren, bu yönden bakıldığında tadından yenmeyen bir diyet programı. "Amaan Dilek sen de! Zora gelemiyorsun, onüç gün tutuver boğazını işte, nesi varmış diyet listesinin?" dediğinizi duyar gibiyim. Peki o zaman hiç yorum yapmadan bir günlük yiyecek listesini veriyorum:
Sabah:
-1 Fincan kahve, 1 adet kesme şeker
Öğle:
-1 Katı yumurta, 1 adet rendelenmiş havuç
Akşam:
-2 dilim portakalın suyu(!), 100 gr yoğurt
(Hiç yorum yapmayacağımı söylemiştim)
Adını "Zerdaçal Üstadı" Ender Saraç'la duyduğum 1 ayda 7 kilo verdirebileceği iddia edilen diyettir. Ana mantığı da şuymuş; insan vücudunda yer alan ph değerinin asit yönünü, alkali yönüne çevirmek. Yani türkçe meali: "asitli besinlerden uzak durun!" bunun dışında içinde buğday çimi, hindibağ, soya filizi gibi tüm diyet listelerini yokuşa süren ve asitsiz olan besinlerin yer aldığı bol zerdeçallı diyet listesini uygulayın ve böylece hem zayıflayın hem de yüz yaşına kadar yaşayın...
Hollywood Diyeti:
İlk iki günde yiyeceğin kesinlikle yasak olduğu ama su ve meyve suyu içmekte bir o kadar özgür olabileceğimiz, Sevim Emre'nin Orhan Gencebay üzerinde denediği diyettir. İlk iki günü tek bir katı yiyecek dahi tüketilemeyeceği için asabi tavırlar sergileyebilirsiniz. Bu yüzden idolünüz olan Catherine Zeta Jones, Madonna, Demi Moore gibi ünlüleri düşünerek katlanma katsayınızı arttırmaya çalışabilirsiniz ya da hepsini unutup "benim idolüm Sibel Can" deyip vazgeçebilirsiniz de
Kurt adam diyeti, Demet Akalın diyeti, Dukan diyeti, Karatay diyeti... gibi örnekleri çoğaltmak da mümkün. Bunların dışında birazcık hareket de etmek lazım değil mi ama? Kışın o miskinliğini, uyuşukluğunu atmak gerek üzerimizden. Spor için öyle çok alternatifler seremeyeceğim önünüze. Bizzat deneyip, sonuç aldığım pilatisi şiddetle ve tüm ciddiyetimle önerebilirim sadece.
Kurt adam diyeti, Demet Akalın diyeti, Dukan diyeti, Karatay diyeti... gibi örnekleri çoğaltmak da mümkün. Bunların dışında birazcık hareket de etmek lazım değil mi ama? Kışın o miskinliğini, uyuşukluğunu atmak gerek üzerimizden. Spor için öyle çok alternatifler seremeyeceğim önünüze. Bizzat deneyip, sonuç aldığım pilatisi şiddetle ve tüm ciddiyetimle önerebilirim sadece.
Formül şu:
Hareket - Sağlıksız Yiyecek = Zayıflamak
Yani hayatına sporu ekleyip (ne olduğu önemli değil; ister dans et, ister yüz, ister yürü, ister uç(!) yeter ki sevdiğin, bıkmayacağın bir spor olsun), hayatından sağlıksız yiyecekleri eksiltirsen (tamamen çıkar demiyorum farkındaysan; eksilt, aynı öğünde hem pilav hem ekmek yeme mesela) ve bunu yaşam stili haline getirirsen, sanırım yazın da kışın da gelmesi artık sorun olmayacaktır.
Ben iki haftadır uyguluyorum, ondan blogumda paylaşmak istedim. Bir de böyle deneyelim bakalım, olmadı Mayıs'ın sonuna doğru isveç diyetine başlar yazı da yüzümüzün akıyla karşılarız.