Mehmet Günsürvari karizmatik bir erkeğin Tarkan konserine
gidip, alnına Tarkan posteri yapıştırıp “Tarkaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaan!” diye
yırtınması kadar sinir bozucu bir durum varsa o da aklı başında görünen genç bir bayanın “Yuhhhhhhh,
o gol nasıl kaçar oğlum” tarzında tribün sesiyle futbolla ilgileniyormuş gibi
görünme çabasıdır. Erkekler Mars'tan kadınlar Venüs'ten geyiğine falan girmeyeceğim. Ama bu durum çok samimiyetsiz değil mi?
Ey Türk Genç Kızı! Sana söylüyorum. Silkelen kendine gel!
Erkeklerin futbol merakını anlayabilirim, çünkü bir erkeğin
ilk oyuncağıdır top. Çocukluğu tek kale maç yapmakla geçmiştir. Her boyutta yaşar futbolu, oynar,izler,yorumlar üstüne cila olsun diye başkalarının yorumlarını izler, başkalarının yorumlarını yorumlar.Yani Futbol ruhunu
dibine kadar kanıksamıştır. Maç seyrederken yaptığı tezahüratlarda bir
gerçeklik vardır “O topa öyle mi vurulur?” derken inandırıcıdır bu yüzden,
çünkü top oynamışlığı vardır.
Ya sen? Topa nasıl vurulacağı konusunda herhangi bir fikrin
var mı? O zaman ne diye Fatih Terim gibi direktifler veriyorsun? Bir kere şunu kabul et; futbol senin DNA yapına
ters.Gırtlak yapın müsait değil her şeyden önce, “ Yuhhhh lan! “ derken en fazla Atilla Taş
gibi olabilirsin.
Koyu bir Galatasaray taraftarı babaya, babasıyla Fenerbahçeli
dayısından aldığı rüşvetlerle gel-gitler yaşayıp sonunda Beşiktaşlı olmakta
karar kılan bir ağabeye sahip olarak, futbol muhabbetleriyle büyüdüm ben de her
Türk evladı gibi. Hatta futbol oynamaya bile yeltendim haddimi aşarak ve biraz da Ali’den aldığım kola, çikolata gibi primler karşılığında, kapı eşiğinde gönüllü(!) kalecilik
deneyimlerime güvenerek. (Gördüğünüz gibi hep bir çıkar ilişkisi söz konusu) Öyle ya da böyle her Türk Genç Kızının babadan,
ağabeyden, kardeşten, kuzenden ya da komşudan doğan zorunlulukla futbolla bir
ilişki içerisinde olması çok normal. Ama bu durum farkına varılır varılmaz vazgeçilmeli bu sevdadan. Ben öyle yaptım.
Evet erkekler futbolu sever, futbol da erkekleri seviyor zaten. Araya kara çalı gibi girmenin bir alemi yok. Kadın beyni her şeyi ince düşünecek kadar kusursuz programlanmış olmasına rağmen, en güzel
pozisyonda televizyonun önünden geçmeme ayarı konmamış maalesef. Bu durumu, kendini bilmeye başladığında
çözersin zaten. Acilen kendine gelip
hayatın kadınlar için olan asıl güzelliklerine yönelmelisin bence; dizini, magazinini izle, çocukluğunda oynadığın oyunlara, gösterdiğin eğilimlere uygun davran. Bırak yaranmak istediğin, eşin ya da sevgilin her kimse, o, bir paket çekirdekle yanına gelip, sana "Kuzey-Güney'in son bölümünde ne oldu?Ben kaçırdım" desin. Yok illa sporla ilgilenmek istiyorsan tenisle ilgilen.Tabi canım tenis daha asildir. Kadına daha yakışır. Erkeklerin tenis
izlerken oldukları gibi samimiyetsiz, art niyetli bir durum, futbolla ilgilenmen.
Oradan, buradan duyduğun
bir-iki terim ve magazinlerde takip ettiğin futbolculardan ibaret olan yetersiz
bilgi dökümantasyonunla kime, ne diye yaranmaya çalışıyorsun ki. Bırak uğraşma!
Aslına dön! Sen kadınsın. “ Yirmiiki adam bir topun etrafında haldır haldır
koşuşturuyor” klişesi doğru, olay tam da bundan ibaret, İnan bana. Taraftar ol yine, o ayrı konu, ama kadın gibi ol.
Ne bileyim “Ben doğuştan fenerliyim” ya da “Damarımı kessen kanım sarı kırmızı
akar” tavrını bırak bir kenara. “Babadan
öyle gördüm kardeşim, en büyük Galatasaraymış ama iddialı değilim, ben bilemem takımın motivasyon durumunu. İyi oynayan
kazansın, ” havalarında olman lazım. Maça
da git istiyorsan. Ama “Haddde bea! Kaçar mı o gol angut!” gibi, başlama vuruşu
düdüğüyle mutasyona uğramadan, “Ay
inanmaaayourrrummm! Kızııııııııııııım! Ne biçim attı topu ! “ gibi özüne uygun
sloganların olursa daha samimi gözükürsün. Ve inan bana tribünlerde birbiriyle
dalaşan, hatta birbirlerinin canlarına kasteden holiganlardan daha delikanlı
olursun o halinle.
süpeer
YanıtlaSil