Bu senenin ilk postu kitap yorumu olsun. Sene nasıl başlarsa, öyle gidermiş diye düşündüm :) Çalışma hayatı, ev hayatı derken gerçekten kitap okumaya vakit ayıramıyorum, hele uzun bir roman hiç okuyamıyorum. Başlayıp yarım bıraktığım kitaplar da beni sinir ettiği için tekrar elime alamıyorum.
Ama böyle kısa kısa öykülerden oluşan bu kitap bana çok iyi geldi. Çok sıcacık, çok tebessüm ettirici, çok kendi içimize bakıyormuşuz gibi ve çok, çok, çok minnoş bir öykü kitabı bu.
Bir de sanki çoook eskiden okumuşum ve de aynı zamanda çoook sonra Damla okuyacak gibi..
Şermin Yaşar, sosyal medyadan tanıyıp ve severek takip ettiğim bir isimdi. İlk anne olduğum dönemlerde bir kaç kitabını da okumuştum ama bu kitap onu benim gözümde daha da değerli kıldı diyebilirim. Edebi kişiliğini daha iyi yansıtmış ya da kalemi daha güçlenmiş diyebiliriz de.
Aziz Nesin öykülerinden nasıl zevk aldıysam bu kitaptaki her bir öyküden de öyle zevk aldım diyebilirim. Kitabın içinde, aşağıda sıraladığım ve parantez içinde de kısa kısa yorumladığım on sekiz öykü bulunmakta;
-Gelirken Ekmek Al (kitaba ismini veren ve benim de favorim olan öyküsü)
-Diğer Müjdatlar Gibi (bu öyküyü okuyunca kitabı elimden bırakamadım)
-Kız Kim? (Aziz nesin öyküleri tadında )
-Yine Muazzez (şiir gibi bir öykü)
-Bize Bi Çay (yeşilçam tadında)
-Barıştık (bu da aile komedisi tadında)
-Sıcacık (pek bi hüzünlü aslında)
-Olanlar Oldu (bu da pek bi matrak)
-Topuğumuz (Kamil bey'in öyküsü)
-Çıkmaz Demeyin (şansınızı deneyin :))
-Aşk Olsun (bence de olsun...öykü bitince ağzını kapatmayı unutma :))
-Babam Yüzünden (Film gibi...))
-Tüh! (Çok tatlı!)
-Armağanın Hediyesi ( çok ironik)
-Tuzlu Fıstık ("fıstık adam şip şap şup "şarkısı eşliğinde okudum :) işte bunlar hep Damla'nın yüzünden :))
-Nihat ve Teselliperver Cemiyeti ( Her eve lazım)
-Pekmez (çok tatlı)
-Aklımda (ladeeees!)