Wikipedia

Arama sonuçları

21 Ağustos 2015 Cuma

Çocukluk Kahramanlarımız Ansiklopediler


Öğrencilik yıllarımda bilgiye ulaşmak günümüzdeki kadar kolay değildi. Herhangi bir konuda bilgi sahibi olmak için ya da çocukça meraklarımızın giderilmesi için bize sunulan en pratik metot ansiklopedi karıştırmaktı.

Orta halli ebeveynlerimizin "aman evlatlarımız cahil kalmasın, ödevlerine yardımcı olsun hem de bize abuk subuk sorular sormasın açıp ordan baksınlar" diyerek haftalarca kupon biriktirip sahip oldukları, bu o zamanların en kutsal bilgi kaynaklarını, varsa kütüphanelerinin yoksa vitrinlerinin en baş köşesine, alfabetik olarak dizerlerdi. Bizler de her bir cildin hangi heceleri barındırdığını ezberlerdik, bunu oyun olsun diye mi yoksa aradığımız şeyi kolay bulalım diye mi yapardık bilmiyorum.

Hatırlıyorum da bizde Hürriyet'in verdiği "Ana Britannica"'lar vardı. Kupon biriktirmekten bıkmış olmalıyız ya da gazeteye zam gelmiş olmalı ki "Nik" hecesiyle biten ciltten sonrasını alamamıştık. Hayatımı o dönemler "Nikten önce" ve "Nikten sonra" diye 2'ye ayırıyordum. Yani, bir bilgi aramam gerektiğinde, arayacağım şeyi "Nik"e göre düşünüyordum "Nik" ten önceyse "Yes be! Bizim Britannica'dan bakarım" diyerek seviniyordum. "Nik"ten sonraysa da istikrarlı kupon biriktiricisi olan komşuların, arkadaşların Britannicalarına ya da Meydan Larouselarına bakıyordum.

Sonradan "Sabah" gazetesinin verdiği "Grolier"in "Mek" hecesiyle başlayan cildinden itibaren olanları almıştık da rahatlamıştım. Hey gidi hey! O zamanlar böyle gugıllamalar, yandexlemeler, wikilemeler nerdeee?

Biraz uğraş verirdik bilgiye ulaşmak için ama edindiğimiz bilgiden de adımız kadar emin olurduk. Bizim nazarımızda, ansiklopedide ne yazıyorsa doğruydu. Aksi düşünülemezdi. Sorgulamazdık hiç gerçekten doğru mu diye. Diğer ansiklopedilerde de aynı şey yazıyor mu ya da bu bilgiyi kim, nerden elde etmiş, hiç düşünmezdik bile. Kayıtsız teslim ederdik beynimizi alfabetik sıralanan o bilgilere. Öyle ki Sovyetler Birliği'nin, Yugoslavya'nın dağılmalarını bile zor kabullendik biz :)

Günümüzde bilgi alabileceğimiz o kadar çok seçenek var ki üstelik anında güncellenen bilgiler hepsi ve ayrıca o bilgilere ulaşmak bir tık kadar basit. Ama o zamanlar ansiklopediden elde ettiğimiz bilgiye güvendiğimiz kadar bu bir tıkla edindiğimiz güncel bilgilere gönül rahatlığıyla güvenemiyoruz bir türlü. Zamane bilgilerine şüpheyle yaklaşıyoruz nedense? Büyüdük ondan mı acaba?

Ansiklopedi sözcüğü yunanca "öğrenme çemberi" anlamına gelen "enkiklopedia" dan gelirmiş. Gerçekten de çemberin içine bir daldık mı çıkana kadar ne aradığımızı unutur gereksiz bir sürü kelime, hayatımızda asla ihtiyaç duymayacağımız bilgilerle doldururduk beynimizi ve zamanın nasıl geçtiğini anlamazdık. İnternette sörf yapmak gibi...  E biz de ansiklopedilerde yapardık sörfümüzü işte.

Çocukluğumuzun kahramanları olan bu kara kaplıları hayatımızdan çıkarmak biraz zor oldu. İnternetin yeni yeni çıktığı dönemlerde kıyamadık, internete şüpheyle bakıyorduk çünkü, e internetin güvenilir olma gibi bir iddiası da yoktu zaten. Bu yüzden uzun bir dönem sadece, bahtsız ev kızlarının sinirle toz aldıkları ömür törpüsü süs eşyası olarak sürdürdüler ömürlerini.

Zamanla "ya şunları gardrobun üstüne mi kaldırsak, bazaya mı?" şeklinde itilip kakıldılar. Çünkü zaman geçiyor, dünya değişiyor ve bu değişimle birlikte içindeki bilgiler de güncelliğini yitiriyordu. İnternetin yaygınlaşmasıyla bunu daha da iyi anlıyorduk.

Ancak işte bazıları da; gizlenecek, saklanacak bir şeyler varsa -resim olur, para olur- onları, sevdiceğimizin isminin ilk hecesinin bulunduğu cildin arasına saklamak suretiyle şifreli kasa görevini üstlenerek biraz daha direnebildiler.

Ama sadece kısa bir süre daha...Sonra onlarla da vedalaştık. Çünkü bilgi de, o saklanacak resimler de paralar da herşey şu an baktığınız ekranın içinde size bir tık kadar yakın.



20 yorum:

  1. Çok güzel yazmışsınız :) ama wikipedia tercihim :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler, wikipedia bu ansiklopedilerin torunu oluyor zaten :)

      Sil
  2. Bizimkiler de vitrinde duruyordu. :) Kitaplık yoktu... Tozunu almak önemli bir işti... Sıraya dizmek.... Ola ki bir cilt yanlış yere konmuşsa hemen düzeltmek...:) Çok okudum ben onları.. Ama tabi şimdi bitti artık... google her şeyi biliyor ya, şimdi hemen googleye koşuyoruz bir bilgi gerekince... ama kitap kokusu başkadır.. Hiçbir şeyle boy ölçüşemez..
    Dönem ödevleri için kütüphaneye gider, ansiklopedileri bir bir karıştırır, hepsini not kağıtlarına geçirir, evde defalarca yaz-çiz yaparak ödevimizi hazırlardık. defalarca yazardık çünkü mürekkepli kalemle yapılabilecek en ufak bir hata, ödev notunu düşürebilirdi... Şimdi nette araştır, yazdır, ödevi götür....Devir çok değişti çok....:: ) :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Renkli Pasta Sepeti, evet devir çok değişti :) iyi yanları da var kötü yanları da ama sonsuz bilgi kaynağı elimizin altında artık.

      Sil
  3. Bizim evimizin baş köşesinde , yirmiyedi çeşit sözlükle beraber kitaplıkta kardeş kardeş yaslanıp dururlar . Öyle ki yıllardır elimizden düşmediğinden yıprandıkları halde internet icat olsa da vazgeçilmezlerimiz olarak kalacaklar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tigris Driver,
      ne güzel! biz o kadar vefalı davranamadık saklayamadık onları :)

      Sil
  4. Çocukken zevk için ansiklopedi okuyan biriydim. Geçerdim ansiklopedilerin karşısına rast gele birini seçer, fihristini açar ilginç bulduğum ismin olduğu sayfayı bulur okurdum. Böyle böyle bir sürü sayfa okuyup yeni yeni bir sürü çiçek türü, ülke, şiir şair, bilim adamı, filozof keşfetmişliğim vardır. Mesela bizim "osuruk çiçeği" dediğimiz çiçeğin adının aslında "Civan perçemi" olduğunu, Cibuti diye bir ülke olduğunu falan hep ansiklopedilerden öğrenmiştim ve daha neler neler... Hey gidi günler hey...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fikriye,
      ansiklopedilerden ne çok şey öğrendik değil mi? ben de ülkelere bakmaya bayılırdım, bayraklarını başkentlerini ezberlerdik, abimle oyun oynardık; başkent bulmaca :)

      Sil
  5. Bizde de büyük larousse ansiklopedileri vardı birkaç yıla kadar :) son zamanda hiç ihtiyaç olmadığından en son evin bodrumundan başkasına verdik. Ortaokula giderken ders için çok karıştırdığımı hatırlarım çünkü ders kitabından başka kaynak yoktu . Ansiklopedilerdeki neredeyse çoğu mekanik cihaz ve araçların mekanizmalarını severek incelediğimi bilirim. Saatlerce başına otururdum. O zaman belliymiş mühendislik okuyacağım :) Okulum daha geçen yıl bitti ama yaşlanmış gibi hissettim. Yazınız ne güzel beni eskilere götürdü. Güzel bir yazı yazmışsınız :) Sağlıcakla kalın..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yusuf Arslan,
      sen de yaşlandıysan biz ne yapalım Yusuf? :))) ben sovyetler birliği, yugoslavya'dan bahsediyorum anla artık :)

      Sil
  6. Ne gunlerdi o gunler! Odevler/Donem odevleri icin ne arardik ne okurduk bu ansiklopedileri. Simdiki nesile ansiklopedi ne diye sorsan bilmezler :)

    www.elabellaworld.com

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ella Bellaworld,
      Zor ama güzel günlerdi :) yeni nesil şanslı ama, bilgiler önlerinde derya deniz...

      Sil
  7. Bayıldım, konuyu güzel bulmuşsunuz, harika cümleler kurmuşsunuz.....
    Aslında kıskandım galiba.....
    Yaşımın kıdeminden olsa gerek bloğumda genellikle böyle nostalji yazıları yazmayı çok severim. Okurken tam benlik bir konu dedim içimden......
    Çocukluğumda bizimkiler paraya kıymışlar, Cumhuriyet ansiklopedisi almışlardı, benim evim olunca Ana Britannica
    almıştım taksitle. Bir kaç yıl sonra gazeteler kuponla verince çok bozulmuştum. Kuponla Meydan Larousse ve ne verdilerse hepsini almıştık ayıptır söylemesi......
    Kütüphanede yer açmak amacıyla, kuponla aldıklarımızı depoya indirdik ama yeni işe başladığım yıllarda aylarca taksit ödediğim Ana Britannica'yı depoya sürgün göndermeye kıyamadım....
    Komşumun çöpe attığı çocukluğumun hayal kutusu Cumhuriyet ansiklopedisini gizlice çöpten aldığımı itiraf etmeliyim.......

    YanıtlaSil
  8. Çok teşekkür ederim hayalcinin arkadaşı beğenmene çok sevindim :)

    YanıtlaSil
  9. Harika yazmışsınız.Yüreğinize sağlık :) Fotoğraftaki ansiklopedi serisi bizim evde de vardı.Vitrinde duruyorlardı.Sayılar kesinlikle aynı hizada olmalıydı gözümüz gibi bakıyorduk.Az okumadık bunları yaaa :))
    Şimdi google amcam sağ olsun :))

    YanıtlaSil
  10. Ya ben hala saklıyorum onları. Annem atıcaktı bir ara, ya napıyosun dedim önce cesedimi çiğnemen lazım :)))
    Öyle bir aşk var hala ansiklopedilerle aramda. En azından nostaljik bir yeri var kütüphanemde...

    YanıtlaSil
  11. ana britannica favorimdi :) yaa ne güzeldi ansiklopediler yaa :(

    YanıtlaSil
  12. ana britannica favorimdi :) yaa ne güzeldi ansiklopediler yaa :(

    YanıtlaSil
  13. Biraz geri kafalılık belki ama ben o ciltleri karıştırdığımız dönemdeki "bilgi" anlayışını daha çok seviyorum.
    Şu an ağzı olan konuşuyor, herkes filozof, herkes şair, herkes düşünür.
    Düşünsün insanlar elbette ama "astığım astık, çaldığım düdük" mantığı can sıkıcı.

    YanıtlaSil
  14. yaaa annemlerde var ne güzel bişi yaaa :)

    YanıtlaSil